6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen şiddetli depremlerde, yaklaşık 13,5
milyon nüfusun yaşadığı 10 ilimizde, on binlerce vatandaşımız hayatını
kaybetmiş, on binlercesi yaralanmış, yüz binlercesi ise açıkta kalmıştır.
Kısacası ülke olarak çok ağır bir tablo ile karşı karşıyayız.
Şimdi devlet ve millet olarak yaralarımızı sarmak ve normale dönme
sürecini hızlandırmak zorundayız. Bu
bağlamda alınacak önlemler akıl ve bilimin ışığında olmalı, toplumun her kesimine
adil ve eşit yaklaşılmalı; bir mağduriyeti ortadan kaldırmaya çalışırken, yeni
mağduriyetler yaratılmamalıdır.
Son yıllarda yaşanılan her büyük sorunda, nedense akla gelen ilk önlem;
eğitim ve öğretim sürecini aksatan, hatta baltalayan kararlar almak oluyor.
Oysa hepimiz biliyoruz ki ülkece yaşadığımız büyük sorunların temelinde; eğitimsizlik,
akla ve bilime uygun hareket edilmemesi yatmaktadır.
Bu aşamada atılacak en önemli adım, tüm ülkede eğitim ve öğretime ara
vermek veya uzaktan eğitime geçmek değil; deprem bölgesinde yaralar sarılmaya
çalışılırken öncelikle duran ve aksayan eğitim ve öğretimi canlandırmaktır.
Depremden etkilenen ve diğer illere göç eden vatandaşlarımızın barınma
sorunlarının çözümü için öğrenci yurtlarının tahsisi yerine;
· Tüm kamu kurum ve kuruluşlarının sosyal tesis ve misafirhaneleri
depremzedelere tahsis edilmeli,
· Kamu kurum ve kuruluşlarının atıl durumdaki binaları misafirhaneye
dönüştürülmeli,
· Turizm ve otelcilik okullarının uygulama otellerinin tamamı depremzedelere
açılmalı,
· Aktif turizm sezonu başlangıcına kadar tüm oteller depremzedelere tahsis
edilmelidir
Eğitim ve öğretimin aksamadan yürütülmesi için;
· Deprem bölgesindeki tüm okullarda hızlıca hasar tespitleri yaptırılarak,
sağlıklı durumda olan binalarda eğitim ve öğretime başlanılmalı,
· Deprem bölgesinden göç eden veya edecek olan ailelerin ilk ve orta öğretim
kurumlarında okuyan öğrencileri için taşındıkları veya taşınacakları illerdeki
okullara nakilleri kolaylaştırılmalı,
· Deprem bölgesinde okuyan üniversite öğrencilerinin ise diğer bölgelerdeki
üniversitelerde misafir öğrenci statüsü ile öğrenimlerine devam etmeleri
sağlanmalıdır.
Ülkemizin kaderini tayin edecek ve geleceğimizi inşa edecek; mühendis,
mimar, doktor, hakim, savcı ve öğretmenlerimizin donanımsız bir şekilde mezun
olmasının önüne geçilmeli; depremin yaralarının sarılmasında kısa, orta ve uzun
vadeli alınacak önlemler akşamdan sabaha alınan kararlarla ve ben yaptım oldu
zihniyetiyle değil, akıl ve bilimin ışığında alınmalı, planlama süreçleri doğru
yönetilmelidir. Ülkemizin geleceği açısından eğitim ve öğretim konusunun son
derece önemli olduğunu düşünüyor ve alınan bu yanlış karardan bir an önce
dönülmesini bekliyoruz.
Kamuoyuna saygı ile arz
ederiz.
TÜRKİYE ORMANCILAR
DERNEĞİ